bir anı...
yıl 1970.
Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosunda, yazıişlerinde çalışıyorum.
Kaptanımız Yusuf Ziya Gedikli... Gece 22'ye doğru Cüneyt abi geldi. Her akşam ki gibi.
Sayfaları kontrol etti. Biraz sinirli gibiydi...
-Hayrola abi niye sinirlisin ki? diye sordum.
samanpazarı'ndan, gazeteye Rüzgarlı Sokağa gelirken, bir kaza görmüş.
Kamyonet bir at arabasına çarpıyor. At ölüyor. arabacı perişan. kamyonet anında kaçmış...
Cüneyt abi bu... Hemen duruma el koyuyor. Polisleri seferber ediyor, kamyonetin bulunması için...
Ve belediye ekiplerine de telefon ediyor, açık bulduğu bir dükkandan, telef olan atı kaldırın, diye.
***
Sinirleri buna bozulmuş...
sonra bize döndü, " ben çıkıyorum, saat 1.30- 2 gibi gelip ankara baskısına bakarım "dedi.
Gitti...
***
Saat 2'ye doğru geldi ki, yanına yaklaşmaya yürek ister.
Öfkeden kıpkırmızı...
Hemen telefonun başına geçti.
Zamanın Ankara Belediye Başkanı Ekrem Barlas'ı arada...
Telefonun açılmasıyla birlikte rahmetli Ekrem Beye bağırmaya başladı:
-Başkan sat 22'de Samanpazarı'nda bir atı telef ettiler. Senin adamlarına telefon ettim. kan revan içindeki atı kaldırmalarını ve etrafı temizlemelerini söyledim... Saat geceyarıısını geçti. 02'ye on var. Şimdi Samanpazarı'ndan geliyorum. telef olan at caddenin ortasında hala yatıyor. Senin adamlarında herhalde yataklarında mışıl mışıl uyuyorlar.
Böyle rezillik olur mu? Bu ne biçim belediyecilik başkan? Ya işinizi doğru dürüst yapın ya da istifa edin... Şimdi adamlarımı olay yerine yolluyorum. yarın gazetede bu rezilliği okursunuz..
***
Hışımla telefonu kapattı. Kızılay'daki büroda gece muhabiri olan rahmetli İbrahim Hitay ile Faysal Geyik'i aradı talimat verdi...
Yarım saat sonra İbrahimve Faysal, Cüneyt abiyi aradı.
İbo ile Faysal ofisten çıkıp Samanpazarı'na gidene kadar, bütün belediye ekipleri olay yerine gelmiş. telef olan atı kaldırmış ve ortalığı pırıl pırıl yapmışlar...
***
İşte Cüneyt Arcayürek böylesine bir insandı...
İnsana ne kadar değer verirse, diğer canlılara da aynı değeri verirdi.
Ve gecenin bir yarısı bile olsa, bir at için belediye başkanını tatlı uykusundan kaldırır, koca belediyeyi seferber ederdi...
Nurlar içinde yatsın... Mekanı cennet olsun.